Frankestein ailesi Cenevre civarında yaşamaktadır. Bu ailenin bir ferdi olan Victor yeni bir canlı yaratmak için çok uğraşır. Bir yolunu bulur ve en sonunda aslında herkesin Frankestein olarak bildiği canlıyı yaratır. Bir yolunu bulur ve bir canavar yaratır. Sonrasında buna bakmaya bile iğrenir. En sonunda kapısını açar ve canavarın dışarı çıkmasına olanak tanır. Gel zaman git zaman ailesinden bir haber alır, artık Genevreye geri gelmesini istmeektediler. Geri döndüğünde ise evde bir matem havası vardır. Evin en küçük çocuğu William kaybolmuştu. Bir süre aradılar ve bir gün sonra cansız bedenine ulaştılar. Hemen sonrasında kimin yaptığını da öğrendiler. Evin hizmetlisinin üzerinden dün Victor’un bir yakını olan Elizabeth’in William’a verdiği madalyon çıkmıştır. Kız ne kadar ben yapmadım dediyse de başka biri şüpheli olarak görülmediğinden tüm şüpheler ona kaldı ve çok yakın bir zamanda da idam edildi. Fakat ne Victor ne de Elizabeth buna inanmıyorlardı. Bu hizmetli ile çok uzun zamandır çalışmışlardı ve kendisini hep çok iyi birisi olarak görmüşlerdi. İdamdan bir gün önce hapishaneye kızı görmeye gittiler. Kız yine de yapmadığını tekrarladı ve onlardan af diledi. Tabi Frankestein ailesinin yapabileceği birşey yoktu.

Sonrasında Victor bunun nedenini öğrenmeye çalıştı en sonunda kendi yarattığı canavarın çocuğu öldürdüğünü öğrendi.

Canavarın hayatındaki gelişmeler ise şöyleydi; Canar evden ayrıldıktan sonra nereye gideceğini bilememişti. Çok büyük bir bunalımla karşı karşıyaydı. Bir süre birilerine yardım etmeye çalıştıysa da sürekli yanlış anlaşılmış ve her zaman kovalanmıştı. Bu kovalamaların sonunda kendisine kalabileceği bir yer buldu. Burası bir eve bitişik, kapalı bir yerdi. Kendince bir kapı yapmış ve sadece geceleri dışarı çıkacak şekilde yaşamaya başlamıştı. Gün içinde içerideki Yaşlı adamın, genç çocuğun ve kızın yaşamlarını izliyordu. Bu o kadar hoşuna gitti ki tüm insani duyguları burada öğrendi diyebiliriz. Okumayı da burada öğrendi. İhtiyarın kör olduğunu anlayınca tüm hazırlıklarını yapıp karşısına dikildi. İhtiyara hayatıyla alakalı sorular sormaya insanların neden kendisini beğenmediğini anlatmaya çalıştı. Tam canavar kılıklı olduğunu söyleyecekken ihtiyarın genç torunu geldi ve dedesinden ayrılmasını söyledi, tabi bu korkuyla Frankestein hemen oradan ayrıldı. Ertesi gün olduğunda aile korkudan orada duramamış ve ayrılmıştı. Canavar onu bu dünyaya getiren yaratıcısına çok kızgındı ve bu kızgınlığını gidip yaratıcısının kardeşinden aldı.

Victor ile Canavarın karşılaşmaları William’ın ölümünden sonra Victor’un histeri ataklarının olduğu döneme denk geldi. Victor sürekli yarattığı canavarı aradı ve en sonunda onu çok soğuk bir yerde buldu. Canavar hikayesini anlattı ve haklılık vurgusu yaptı. Tabi Victor hala kızgındı bir açık bulsa hemen öldürmeyi düşünüyordu fakat canavar da oldukça güçlüydü bundan da korkuyordu. Canvar Victor’dan kendisine bir eş yaratmasını istedi. Böylece eşi ile İnsanların olmadığı bir yerde yaşacaktı. Victor en sonunda emin olmadığını söyleyerek olayı kapattı. Sonra düşününce bunun fena bir fikir olmadığına karar verdi. Bunu Cenevre’de babasının yanında yapamazdı. Bundan dolayı İngiltereye gitmeye karar verdi. İngiltereye tek başına göndermediler ve yanında birisi ile birlikte göndermek istediler. O da tamam demek durumunda kaldı. İngiltereye gittiklerinde arkadaşı Hindistan üzerine bilgi edinmeye çalıştığından onun ile anlaşma yaptılar. Herkes bir süreliğine kendi yoluna gitti. Sonrasında Victor canavarı yapmamaya bu dünyaya ikinci bir canavar getirmemeye karar verdi. Bundan dolayı hemen ordan ayrılmak istedi. Fakat o an canvarı gördü ve canavar bunu yanına koymayacağını ve Victor’un evleneceği gece oraya geleceğini söyledi. Sonrasında Victor kovaladı en sonunda bir kayıkta buldu kendini sonra orada uyuya kaldı ve en sonunda bir yerlerde kenara yanaşabildi. Burada hiç iyi karşılanmadı. En sonunda birlikte buraya geldiği arkadaşının da öldürüldüğünü öğrendi. Öldüren bu tekne ile geldiğinden suç Victor’un üzerine kaldı. Bir süre uğraştı bu suçu üzerinden atabilmek için ama atabildi. Sonrasında yine Genevre’ye geri döndü. Elizabeth ile evleneceği güne az kalmıştı. Artık beklemekten başka bir şey yapamazdı. Sonrasında evlenceği gün canavar Elizabeth’i de öldürdü. Sonrasında Victor tüm dünyayı canavarın peşinden dolaştı. En sonunda onu bulur gibi oldu fakat yine elinden kaçırdı çok yorulmuştu. Bir gemide öldü. Canavar gemiye geldi ve artık kimse ile işi olmadığını ve daha insanların dünyasına gelmeyeceğini bildiridi.

Bence hikaye fena değil, oldukça akıcı fakat daha derinlemesine tesbitler beklerdim. Böyle bir konuda çok da fazla bir felsefi konulara değinilmemiş. Yine de yazarın 1800’lü yıllarda böyle böyle bir kitap yazabilmesi oldukça etkileyici. Okumanızı öneririm.