Kitap oldukça sade ve düzenli gidiyor. Bir genç arkadaşın hayatından kesitleri sunuyor. Bu arkadaş genel olarak çok başıboş bir öğrenci. Bulunduğu bölgenin en iyi okulu olan Pencey'den atılıyor ve daha sonra eve dönmeye kara veriyor. Tabi su süreçta başından geçen ve olaylara verdiği tepki ile çocuğun aslında "we don't need no education" politikasına oldukça iyi ayak uydurduğunu görebiliriz. Okulda istemediği birşey olduğunda hemen buna karşı durabilen bir tip. Tabi zengin olmasından dolayı ukalalıkta var. Parasıyla canının istediğini yapabileceğini oldukça iyi biliyor. Okuldan atılan bu arkadaş ve daha sonrasında anlam boşlukları yaşayan bu arkadaş eve döndükten sonra beklediğini bulamayacağını anladığından tekrar ayrılmak istiyor. Eve döndü dediysem ailesi ile görüşmedi, sadece kız kardeşi ile görüştü ve artık orada duramayacağını çünkü yaşam tarzı ve ondan beklentilerin çok yüksek olduğunu anladı. Fakat en sonunda yine kardeşini kıramadı ( Belki de kendinde o yeteneği göremedi ) ve ailesini terk etmedi. Kitap böyle bitiyor. Güzel okumanızı tavsiye ederim. Türkçe de okudum İngilizce de. Türkçe çevirisi çok kötü olduğundan İngilizcesini okudum fakat anlattığım gibi oldukça basit bir kurguya sahip. Tabi altında daha büyük anlamlar taşımakta ama o taşıdığı büyük anlamlar da bana kalırsa o kadar yüceltilebilecek anlamlar değil.