Bu gün oturdum ve bir film izleyeyim dedim.Filmin ilk başlarında küçük bir kız çocuğunun ingilizce telaffuz yarışmasına katılacağı belliydi fakat ilerideki o kızın söylediği ve yaptığı hareketler çok ilgimi çekti aslında ve konuşmalarını sizinle paylaşmak istedim.
Birinci bölümde , daha çalışmaya yeni başlarken , şöyle bir parça okuyor ve çalışmasına daha bi azim geliyor.
En derin kaygımız yetersizlik değil tahmin ettiğimizden de öte güçlü olan yanlarımız en derin kaygılarımız.Kendimize sorar dururuz;"Bu kadar zeki ,muhteşem ,yetenekli ve harika olacak kadar."Kimim ki ben ?" Asıl sorulması gereken "Sen kimsin ki bunlar olmayasın" Hepimiz içimizdeki Allah'ın görkemini göstermek için geldik bu dünyaya Ve her kendi ışığımızın parlamasına müsade ettiğimizde bilinçsizce diğer insanlarında aynısını yapmalarına müsamaha göstermiş oluruz

Ardından kız tüm filim boyunca bi şekilde çalışıyor ve sonunda.Babasının baskısı üzerine çok ders çalışan bir çocukla ikisi kalıyorlar.Çocuk babasından her zaman çok baskı gördüğünden olsa gerek her zaman ciddi ve hiç burnundan kıl aldırmaz bir tipte gözüküyor ve her demirin bir erime noktası vardır misali kız kendine yöneltilen bir soruyu bildiği halde , çocuk önceden söylemişti sorunun cevabını kendisine , yanlış cevap veriyor ve çocuk buna anlam veremiyor bir iki dakika donuyor ve ardından oda yanlış söylüyor fakat en sonunda her iyi hikayenin sonunda olduğu gibi bitiyor ve bi şekilde ikiside kupayı alıyor burayı geçiyorum.Fakat sonuna gelindiğinde kız çok güzel bir aşk tanımı yapıyor:

Hiç her şeyin yolunda gittiğini hissettiğiniz hissine kapıldınız mı?
Ne dünden ne de yarından endişe duymadığınız.Kendinizi güvende hissettiğiniz ve elinizden geleni yaptığınız hissini duydunuz mu hiç?
Bu hissin bir adı var
Bu hissin adı AŞK.
A-Ş-K